Ünlü Fransız komutan Napolyon,bir savaş esnasında top atışı yapmayan bataryayı denetlerken sorumlu askere sorar ; ’Bu batarya neden top atmıyor’.Asker; ‘Komutanım bataryanın top atmayışının tam 13 tane sebebi var der’.Hepsini tek tek say der Napolyan.
Asker bir der;Barut yok.İki der ve Napolyon ;dur,başka sebep saymana gerek yok deyip konuyu kapatır.Elbetteki ,baruttan sonraki diğer 12 sebep de bataryanın top atışı yapmaması için önemli etkenlerdi fakat barut olmadıktan sonra diğerleri olsa da bir işe yaramayacaktı.
Düzce için sanayide ilerlemek için uzun yıllardır çalışmalar yapılıyor ve bu amaçla teşvik tedbirleri ve kalkınmada öncelikli bölge statüleri gibi öncelikler de avantaj olarak kullanıldı. Fakat geldiğimiz bu noktada Dimyat’a pirince giderken evdeki bulgurdan da olma noktasına gelmek üzereyiz. Dünya’nın iklim ve toprak yapısı olarak en verimli tarım arazilerine sahip olan Düzce’mizi kendi ellerimizle tahrip ediyoruz.
Düzce’nin sanayi alanında istenilen ölçüde gelişememesinin bana göre 13 ayrı sebep var. Birincisi; Düzce ‘İSKİ SU HAVZASI’ üzerindedir. Napolyon’un askerine dediği gibi ,diğer 12 sebebi saymaya hiç gerek yok.
İSKİ’nin , Düzce üzerindeki yatırımları sınırlayıcı etkisini tarım ve turizm yatırımları ile fırsata çevirebiliriz.Örneğin bu konuda ;
İSKİ ile işbirliği yapılarak ‘Düzce İli Organik Sebze ve Meyve Üreticiliği Birliği’ kurulabilir. ‘Birlik’ diyorum çünkü,örgütlü bir yapısı olmayan çiftçimiz ferdi olarak yapacağı üretim faaliyetlerinde başarılı olamıyor.
Tavukçuluk sektöründe Düzce’nin Türkiye’de ön sıralarda olması ,bize eğer örgütlü ve organize bir üretim faaliyeti içerisinde olursak başarıyı yakalayabileceğimiz sonucunu veriyor.
Avrupa’lı çiftçinin de başarılı olmasının en önemli sebebi örgütlü olması.Bu örgütlenme devlet eliyle de yapılabilir,çiftçi üretici birlikleri eliyle de.
Düzce’nin iklimi örtü altı yetiştiriciliğe yılın 8-9 ayı boyunca elverişli.Zaten iklimi bizden sıcak olan Akdeniz bölgesinde de örtü altı üretim 8-9 ay yapılıyor.Üretim periyodunu Nisan-Kasım ayları arasında yaparak, Akdeniz Bölgesi ‘n de üretimin yavaşladığı yaz aylarında bölgemizde üretim yaparak fiyat avantajından yararlanabiliriz.
Son yıllarda bu avantajı kullanan birçok bölgede, örtü altı sebze yetiştiriciliği alternatif üretim olarak tercih ediliyor. Bizim ,Düzce olarak ayrıca büyük tüketim bölgelerine yakınlık avantajımız da var.
Ankara ve İstanbul ,Türkiye’de toplam sebze ve meyve tüketiminin neredeyse yarısına yakınını tüketen pazarlar.Böyle bir avantajı kullanabilecek çok az sayıda bölge var.Biz de o bölgelerden iklim ve toprak yapısı olarak en uygun olanıyız.
Tarıma dayalı sanayinin gelişmesi için de Düzce avantajlı konumda .Bu tür sanayi kolu zaten İSKİ ile de her hangi bir sıkıntı yaşamadan kurulabiliyor.
İstihdam olarak tarım ve tarıma dayalı sanayi ile teşvik edilecek olan bölgemiz çevresini ve toprağını kirletmeden koruyacağı için turizm açısından da yatırımların tercih edileceği öncelikli bölgeler arasında olacaktır doğal olarak.
Tarım,Dünya’da artan nüfusu beslemek için yatırımların en çok yapıldığı alan.Afrika’nın verimsiz çöl topraklarında bile damla sulama ve modern tarım teknikleri ile üretim yapılıyor.Biz ise kendiliğinden düşen bir tohumun bile yeşererek ağaç olduğu coğrafyamızı kendi elimizle beton platformları haline çeviriyoruz.
İSKİ’nin bölgemizdeki yatırımları sınırlayıcı yaptırımlarını ,tarım ve turizm yatırımları için bir avantaja ve fırsata dönüştürebiliriz.Bu konuda Gıda ,Tarım İl Müdürlüğü,Kültür ve Turizm İl Müdürlüğü ve Ziraat Odası gibi teşkilatlarımıza daha fazla görev düşmektedir diye düşünüyorum.
.
|
||||||||||
|
Aradığın Evi Bul. Emlak8.Net
Dijital Reklam Ajansı Serbay Interactive