Muharrem ayına girdiğimiz bu günlerde, yakın tarihimizde yaşanan Dersim katliamının gündeme gelmesi tevafuk oldu.
Muharrem ayının 10 unda İmam Hüseyin’in , 72 ehli beyt ile beraber katledilmesi, İslam tarihinin en önemli olayı.İmam Hüseyin ve 72 masum da zalimce katledilmişti.Seyit Rıza ve masum halkı da zalimce katledildi.
Değişen tek şey ,Yezidilerin isimlerinin farklı olması.
Sadece su verilmesi istenen Ali Ekber adlı İmam Hüseyin’in kundaktaki çocuğuna, Yezid askerlerinin okla verdikleri cevabı, Dersim Yezidleri uçakla bomba atarak verdiler. Bir dere kenarında toplanarak katledilen 20 masumla, Kerbela’da katledilen masumların kaderi ,ne kadar da benzerlik arz ediyor.
En küçük ayrıntısına kadar incelenen inkılap tarihimiz, nasıl oluyor da böylesi büyük bir katliamı ört bas edebilmeyi başardı? Hem de resmi olarak belgelenen 13.500 kişinin katledilmesi gibi bir soykırım olayını ayan beyan ortadayken.
Gerçekler işte bu şekilde ne kadar gizlemeye çalışsanız çalışın bir gün apaçık ortaya çıkıp yargılanabiliyor. Tıpkı Kerbela katliamının gizlenmeye çalışılıp ,sanki yokmuş gibi insanlara anlatılan muharrem ayının faziletleri efsaneleri gibi.
Kerbela’yı unutturmaya çalışan sözde İslam tarihçileri de muharrem ayının 10.günüyle ilgili 10 tane efsane uydurdular ve asırlarca bu efsanelerle Müslümanları uyuttular ve de uyutmaya devam ediyorlar.
Dersim’le yüzleşildiği gibi aynı şekilde Kerbela ile de yüzleşilmeli.Nasıl bir takdiri-ilahidir ki ,en vahim bir olayın yaşandığı günle aynı tarihte bir birinden faziletli 10 tane olay da yaşanmış olsun.Bu muharrem ayı faziletleri, düzmece bir tarih karartmasından başka bir şey değil.
Oyun aynı oyun. Demek ki, Yezidler hep aynı karakteri sergiliyor, yaşananları nesillere unutturmak için tarih karartması yapıyorlar ve kitle psikolojisiyle ,insanlar gücün etrafında kümeleştiriliyor.Ama ne zamana kadar ,bir Tayyip Erdoğan çıkana kadar.
Böyle mi ortaya çıkmalıydı gerçekler?
Onca üniversitemizin 100 lerce tarih kürsüleri var,belki 1000 lerce doktara tezleri yazıldı.Küçük Mustafa’nın karga kovalamasından, dinlediği müziğe kadar tez veren üniversite hocaları ,sizlere yazıklar olsun.Nasıl oldu da binlerce masumum zalimce katledilmesini ,on binlerce insanın da yurtlarından sürgün edilmesini hiç araştıramadınız.
Artık inanmıyorum sizin yazdığınız Yunan’lıları denize dökme masallarına. Artık inanmıyorum 1.İnönü , 2.İnönü zafer aldatmalarınıza.
Kim, neyi kurtardı ve kimden kurtardı? Acaba kitleleri yalanlarınıza inandırmak için sahte kahramanlar mı türettiniz? İnsanların gözünde kahramanlarınızı yüceltmek için efsaneler mi uydurdunuz?
Necip Fazıl Üstadbu konuyu bütün açıklığıyla Büyük Doğu dergisinde gündeme getirmiş fakat siyasi irade istemediğinden tarihi gerçekler de yargılanamamıştı.
Üstadın Tayyip Erdoğan için söylediği bir söz vardı; ŞİİRİ BEN YAZARIM , TAYYİP OKUR.Ne kadar da anlamını tarih içinde bulmuş bir söz haline geldi.
Gerçekleri Üstad yazdı, Tayyip Erdoğan söyledi.
.Aradığın Evi Bul. Emlak8.Net
Dijital Reklam Ajansı Serbay Interactive