Bizlerde gazetelerde bunu haber yapmıştık. Bunun üzerine polise daha fazla ihbar yapılmaya başlandı. Ancak bazen yapılan ihbarın  ya değerlendirilmediğini ya da geç müdahalenin ardınan ihbarın bir hükmünün kalmadığını görüyoruz.

Bu konu ile ilgili başımdan geçen bir olayı anlatmak isterim sizlere.

Muhabir arkadaşlar ile yolda giderken lacivert renkli Renault marka bir araç içersinde iki şahıs şoför alkol alıyor yanında ki de elinde büyük bir sigara içiyor.

Durumu hemen emniyet müdürlüğüne bildirdim. Aracın ne marka olduğunu alkol alarak araç kullandığını, ne tarafa doğru gittiğini bildirdim. Üstüne üstlük aracı takip ettiğimi de belirttim. Telsiz dinlediğimiz için 155'de bulunan kişi hemen trafik ekiplerine durumu bildirdi.

Bağlantı yolu istikametinden, Çoban istikametine gidiyor diye bilgisini verdi. Ne Çoban'da ne Öztürkler ne de Olimpiyat kavşağında bir trafik ekibi ya da asayiş ekibi o a için yoktu. Aracı olimpiyat kavşağına kadar takip ettikten sonra başka bir hadise olmasından dolayı oradan ayrılmak zorunda kaldık.

Telsizi gece saat: 23:00'a kadar dinledim. Telsizden aracı yakaladıklarına dair herhangi bir şey çıkmadı. Geçenlerde de böyle bir olay olmuş, araç ihbar edilmiş ama herhangi bir sonuç elde edilememişti.

Bu köşe yazısını yazarken akşam saatlerinde telsizlerden bir anons daha geçti. 155 ihbar merkezi Çoban dalçık altında şüpheli paket ihbarı almıştı. Habermerkezi hemen şehir merkezinde bulunan ekiplere durumu bildirmek istedi.

Önce Şube müdürüne telsizle ulaşıldı. Ardından Şube müdürü alt kollarına durumu haber etmek istedi. Fakat, telsizi dinleyen yok. Birkaç kez anons etti, ama ne duyan var ne de başka bir şey. Durumu takip eden Asayiş Şube Müdürü Mustafa Aşık, hemen araya girerek bağırdı çağırdı ve kısacası " Bu telsizi adam gibi dikkatli dinleyin" diyerek  ekibi payladı.

Efendim anlatmak istediğim konu şudur ki… Düzce'de Emniyet Müdürü Ali Gezer'in 'gördüğünüz olayı ihbar edin'  demesine vatandaşlar olumlu bakmış ve gördüğü olayı ihbar etmeye başlamış. Olayların ihbarını alan 155 polis ihbar merkezi durumu şehir merkezinde ki alt kollarına haber veriyor vermesine ama telsizi duymayan özellikle trafik ve asayiş ekipleri bir çok olaya geç müdahil oluyor.

Bu durumda, Düzce'de olayların artış sağlamasına güvenilir bir il olmayışımızın nedenlerinden biri olabilir. Efendim durum bundan ibaret…

Bizler basın mensubu olarak ellerimizden telsiz sürekli olay takip ediyoruz. Elimizde ki telsizler mandallama tuşları kapalı olsa da her olayı an be an takip edebiliyoruz. Şehir merkezinde altlarında araba dolaşan ekipler kadar olamasak da her olayı takip ediyor, notlar alıyoruz.

Son dönemde emniyetin her tarafa yoğun asayiş ve trafik uygulamalarını takdirle karşılıyoruz. Sokaklar, caddeler, kahvehaneler, eğlence merkezleri didik didik aranıyor. Bu hepimizi rahatlatan çalışmalar. Ama görünen o ki ekipler Düzce'de ki olayları azaltmak için daha fazla dikkatli davranması gerekiyor diye düşünüyorum.

 Özetle ihbarları dikkatle dinleyin, yorumlayın ve olaylara daha müdahil olun diyoruz.Biliyoruz ki bazı olayların önlenebilmesi için ihbar altın değerinde bir bilgidir. Eskisine göre Düzce İl Emniyet Müdürümüz Ali Gezer ve ekip arkadaşlarının yaptıkları başarılı çalışmalar ile suç ve suçlularla mücadelede Düzce’de büyük mesafe alındı.

Daha güvenilir bir şehir olmak için yasa dışı gözüken herşeyin ihbarı yapılması gerekir. Başıma bir iş gelir diye düşünmeyin. Öte yanda ihbarların ardından da olması gereken, kolluk kuvvetlerinin hızlıca durum değerlendirmesi yaparak harekete geçmesi. Derdimiz tenkid değil uyarı...