Hafta sonu bir dizi ziyaretler gerçekleştirmek için Karabük ve Safranbolu’ya gittim. Gitmişken nesi varda bu Safranbolu’yu herkes biliyor dedim. Safranbolu’nun eski çarşısında her bir esnaf gelen turiste bir şeyleri satma merakından başka bir özelliği yok.
Tarihi çarşının aralarında bulunan Demir Çarşısına giriş öncesi 1700’lü yıllarda yapılmış Sadrazam İzzet Mehmet Paşa Camii var. Burada caminin bahçesinde bu vatandaşın da mezarı bulunuyor. Demirciler çarşısının mazisi ise 1600’lü yıllara kadar dayanıyor. Burada demirciler teknolojiye ayak uydurmuş ve demir dövmeleri elle yapacağına makine ile yapmaya başlamış.
Safranbolu’da tarihi çarşıdan ziyade görülmesi gereken ikinci yer ise Müzesi. Bu müze bizim Düzce’de ki müzenin 3-4 kat daha büyüğü. Tarihi yöresel ürünlerin yer aldığı bir yer. Hıdırlık tepesi denilen yerden ise tüm Safranbolu’yu çok rahat bir şekilde görebiliyorsunuz.
Burada bir uçak bulunuyor. Savaş zamanında Safranbolu halkı tarafından orduya bağışlanmış. Uçak savaş sonrasında Devlet tarafından Safranbolu’ya geri iade edilmiş. İade edilen uçakta Hıdırlık tepesinde ilçeye gelenler için sergileniyor.
İlçenin bir diğer noktası ise Kristal Teras. Yani bilinen adıyla cam teras. Burası yerden 150 metre yükseklikte İncek kanyonunu gösteren bir yer. Belediye’nin yaptığı bu yer için giriş Öğrenci için 3 siviller için 4 TL değerinde. Yanlış duymadınız, cam terasa gitmek için işletme firmasına para ödüyorsunuz. Bu elde edilen gelirin nereye gittiğini sorunca, “Camlar kırılıyor onları yaptırıyoruz” dediler. Yalnız benim bildiğim bu camlara 50 tonla vurulmadıkça camlar kırılmıyor. Demek ki 50 tonla birden vuruyorlar ki cam kırılıyor.
Kristal Terasın ardından İlçe’nin diğer turizm noktası Bulak mağarasına gittik. Safranbolu’ya 10 kilometre uzaklıkta ki bu mağara Türkiye’nin en uzun ( 6.4 KM) 4. Mağarası imiş. Mağara’nın 400 metresi ziyaretçilere açıkken, kalan bölümlerde İl Özel İdaresi tarafından aydınlatma temizleme ve keşif çalışmaları devam ediyormuş. Mağara 3 katlı olmasına rağmen biz iki katını gezebildik. Bir bölümünü kışın yarasalar bastığından dolayı kapalı tutuyorlar. Mağarada yaşam belirtileri bulunurken duvarlarda çeşitli hayvanların çizimleri de var. 600 metre dağa tırmandığınız bu Mağaranın giriş ücreti ise 4 TL. Bu ücret ise mağaraya girerken kiraladığınız ve kimin kullandığı belirsiz olan Kasklar için.
Karabük’te iki yayla, 2 kanyon daha varmış. Bir tanesi Düzce kanyonu. Düzce köyünün de bulunduğu bu noktada eşsiz güzelliklerin büyüleyici ormanın olduğunu söylediler. Biz yağmura tutulup gidemedik. İnternetten araştırdık, yürüyüş parkurları bile yok. Dillere destek övüle övüle bitirilemeyen Karabük’ü biz 1 günde bitirdik haberimiz yok.
Akşamında ise bir düğüne katıldık. Düğün 3 gece 3 gün sürüyor. Kız kınası bildiğiniz gibi geçiyor. Erkek kınasında ise eski adetler işlemeye devam ediyor. Damat elindeki baklava tepsisiyle kına yerinden ayrılıyor. Damat belli bir süre gelmeyince kız tarafının erkekleri damadı bulup elindeki tepsiyi alıyor ve erkek kınasının yapıldığı yere geliyor. Burada Damat tepsiyi belli bir ücret karşılığında alması gerekiyor. Daha sonra damat tıraşı yapılıyor. Bıçak kesmediği gibi sadıç devreye girmesi gerekiyor. Yoksa damat köpüklü kalıyor. Bunlar ilginç geldiği için sizlere anlatıyorum.
Gözünü seveyim Düzce… 1 günde Karabük’ün tüm doğal güzelliklerini gezmeye çalıştık ve yüzde 80’inini gezerek bitirdik. Düzce’de 1 günde 1 şelaleyi zor bitiririz. Ama bizde tek sorun reklam. Reklamı yapamıyoruz. Reklamı yapabilsek insanlar Düzce’ye de gelecektir. Yazımın ikinci bölümünde ise sizlere Safranbolu Halkını, Üniversitesi’ni, öğrencilerini, konut durumunu, işsizlik durumunu gibi şeyleri aktaracağım. Sağlıcakla kalın…
.
|
||||||||||
|
Aradığın Evi Bul. Emlak8.Net
Dijital Reklam Ajansı Serbay Interactive