Sen satarken alttan gir üstten çık. Her türlü özgür kullanımdan söz et. Biz vatan savunması için terör yuvalarını kurutmak için sınır ötesindeki odaklara saldırınca da “Hop bir dakika! Benim sattığım silahları kullanamazsın!” yaygarası yap… Biz bu filmi daha önce Kıbrıs harekâtında da gördük. Yabancısı değiliz.
Bazı Alman siyasetçiler, Türkiye’nin Afrin’e düzenlediği Zeytin Dalı Harekâtı’nda Almanya yapımı tankların kullanıldığı haberlerine işaret ederek tepki göstermişler. Bence geç bile kalmışlar. Medyası zaten günlerdir Türkordusunun teröristleri değil ‘Kürtleri’ vurduğunu söyleyip duruyordu…
Türkiye’nin operasyonda Alman şirketi Rheinmetall’ın ürettiği Leopard tanklarını kullandığını belirten sağ ve sol kanattan Alman siyasetçiler, hükümetlerini ‘yasal olmadığı’ (!) gerekçesiyle Türkiye’ye silah satışını durdurmaya çağırmışlar.
Ne bunlara kızmaya hakkımız var, ne de sosyal medya kullanılarak Türkiye aleyhine yaratılmak istenen algıyı yönetenlere… Hedefleri belli: Türkiye Kürt halkını yok etmeye yönelik bir ‘saldırı’ düzenliyor. Masum Kürt halkını katlediyor (!)… Onlar bu doğrultuda algılama yönetimi çalışmalarına her alanda çok önceden başladılar… Ancak esas sorulması gereken soru şu: Peki biz ne yaptık?.. Sosyal medyada hainleri susturmak için mücadele verelim, güzel… 20 küsur kişiyi de tutuklayalım. Tamam… Ama esas, onların ‘kara propagandası’nı, ‘psikolojik harp’ taktiklerini püskürtmek için biz ne yapıyoruz? Hangi stratejimiz, planımız var? Taktiklerimiz ne?
Böyle yürümez bu iş. Görünen odur ki, Zeytin Dalı askerî açıdan ve dış politik ilişkilerin yönetilmesi bağlamında ve milletimize durumu anlatma, paydaşları ortak hedefe kilitleme hususunda son derece iyi hazırlanmıştır. Ama aynı başarıyı, uluslararası kamuoyunu ve vicdanını hazırlama, algıyı yönetme konusunda gösterdiğimiz söylenemez… Çok geç kaldık…
Yorum Yap