Nihat-ERKAN
Bir tertibe bigane kalarak devleti zarara uğratanlar
22.03.2012 - Bu Yazı 3863 Kez Okundu.
Yorum : 0 - Onay Bekleyenler : 0
Öyle bir tertip ki halkın vergileriyle kurulan Üniversitemizin araştırma ve uygulama hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Anabilim Dalı Başkanı iken yüz kızartıcı suçları nedeniyle YÖK disiplin kuruluna sevk edilerek üniversiteden atılan Doç. Dr. İsmail Özdemir’in şahsi çıkarları için kadınlarımızın sağlığını hiçe sayarak kazanılmış sağlık güvencelerini tamamen kullanmalarından yoksun bırakmış olduğu gözlenmektedir. İsmail Özdemir’in bu haksız tasarrufu uyarılara karşın sorumlularca denetlenerek düzeltilmesi gerekirken aylarca haksız tasarrufta bulunulmasına tüm yönetim kademelerince seyirci kalınmış olduğu Memur-sen İl merkezinde Sağlık-Sen Düzce Şube Başkanı Yrd. Doç. Dr. Melih Engin Erkan tarafından gerçekleştirilen basın açılamasında tüm çıplaklıyla ortaya konmuş bulunmaktadır. Devletin ve halkımızın uğradığı zararı böyle bir tertibi kuran ve tüm uyarılara rağmen seyirci kalanların böyle olayların ilerde tekerrür etmemesi adına gerekli araştırma ve incelemeye acilen başlanmalarının gereğine inanıyorum. Bir Malatya ve Antalya tıp fakülteleri Hastanelerinin bilim adına evrensel başarılara ve bir de Çanakkale’ye bakarak nereden nerelere gelmişiz diye düşünürken… Bir de bu kutsal sağlık haklarımızın gaspına ilişkin tertibe bakınca kahrolmamak elde mi? Gerçekleşen olayın basına yansıyan bölümünü aynen bilgilerinize sunuyorum. Sizler de okudukça böyle akıl almaz bir olay karşısında resmi ve sivil insan olarak vicdanlarınızın sesini dinlemek fırsatını bulursunuz diye düşünüyorum.
“ Düzce Üniversitesi Araştırma ve Uygulama Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Anabilim Dalı Başkanı iken yüz kızartıcı suçlar sebebiyle YÖK disiplin kuruluna sevk edilen ve üniversiteden atılan Doç. Dr. İsmail Özdemir'in üniversitenin tıbbi cihazlarını kimse kullanmasın diye odaya kilitlediği ortaya çıkması nedeni ile Sağlık Sen Düzce Şube Başkanı Yard.Doç.Dr. Melih Engin Erkan Mermursen İl merkezinde bir açıklama yaparak sorumlulardan hesap sorulmasını istedi.“ Bilindiği üzere Düzce Üniversitesi Tıp Fakültesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Anabilim Dalı eski başkanı Doç. Dr. İsmail Özdemir, 06.02.2012 tarihinde yükseköğretim kurumları disiplin yönetmeliği gereğince YÖK tarafından üniversiteden uzaklaştırılmıştır. Bu cezanın verilmesinden önceki dört ay süresince sahte raporlar ve izinler alarak, Kadın doğum kliniğinde yaklaşık 400.000 TL tutarındaki tıbbi cihazlar, hasta dosyaları, resmi evraklar, diğer oda arkadaşının özel eşyaları kilitli tutulmuş, İsmail ÖZDEMİR tarafından kullandırılmamıştır.
İSMAİL ÖZDEMİR BU CESARETİ NERDEN ALIYOR?
Üniversiteden atıldığı 06.02.2012 tarihi üzerinden 38 gün geçmesine rağmen bu odalar halen açtırılmamış, cihazlar hastalar için kullandırılmamıştır. Oda kilitlenerek İsmail Özdemir’e haksız kazanç sağlanmıştır Doç. Dr. İsmail ÖZDEMİR’in hemen her gün üniversiteye gelerek idarecilerin odalarına oturması, Başta yeni dekan yardımcısı Doç. Dr. Recep ÖZMERDİVENLİ olmak üzere onlarla dostluk kurması, akademik ve idari personele gözdağı verilmesi şeklinde algılanmaktadır. Zaten kendisinin üniversiteye geri dönme ve kendisi hakkında ifade verenlerden hesap sorma tehditlerine şahit olmuş onlarca çalışan mevcuttur.
İSMAİL ÖZDEMİR'E GÖZ GÖRE GÖRE HAKSIZ KAZANÇ SAĞLANMIŞTIR
İsmail ÖZDEMİR, kamuya ait bu tıbbi cihazların kullanılmasını odayı kilitli tutarak engellemiştir. Halk arasında dört boyutlu olarak bilinen üst düzey ultrason cihazı, diğer ultrasonlardan daha yüksek görüntü kalitesine sahip olup diğer cihazların gösteremediği anomalileri (anne karnındaki çocuğa ait rahatsızlıkları) gösterebilen bir cihazdır. Cihazın hastanede olmasına karşın 6 ay süresince hizmet vermesi engellenmiştir. Bu yolla Üniversite hastanesine başvuran hastalar bu hizmetten faydalanamayarak mağdur edilmiştir. Birçok hasta bu hizmeti alabilmek için İsmail Özdemir’ in muayenehanesine gitmek zorunda kalmıştır ve para karşılığı bu hizmeti alabilmiştir. Bu noktada İsmail Özdemir’ e haksız maddi kazanç elde etmesi noktasında avantaj sağlanmıştır. ÜNİVERSİTE YÖNETİMİ DURUMA SEYİRCİ KALMIŞTIR
Tıp doktoru yetiştirilmesi için kurulan üniversite hastanesinde asistanların bu cihaz ile ilgili alacağı eğitim eksik bırakılarak eğitimleri engellenmiştir. Üniversite yönetimi bu olaya seyirci kalarak zımni destek vermiştir. Kamuya ait cihazların kullanılması engellenerek kamu zararı oluşturulmuştur. Altı ay süresince odaların açtırılması, cihazların kullandırılması, diğer resmi evraklara ulaşılması konularında idareye yapılan başvurularda hiçbir sonuç alınamamıştır. Oluşan mağduriyetin 14 Mart tarihinde ulusal bir gazetede konu edilmesi, aynı gün yerel gazetelerde yazılması ile üniversite yönetimi hemen komisyonlar oluşturmuş, odaların açılma işlemleri bu komisyon nezaretinde gerçekleştirilmiş, 3 adet oda açtırılarak özel ve kamuya ait eşyalar ilgililere teslim edilmiştir. Sözlü ve yazılı olarak idareye durumun iletildiğini biliyoruz.Bu uygulamaya yönetimce sessiz kalınmasının, hastaların İsmail Özdemir’ e kanalize edilmesi yolu ile maddi menfaat sağlamasına zemin hazırlandığı anlamına geleceği aşikârdır. Hastasından asistanına ve öğretim üyelerine varana kadar birçok insanın hakkının gasp edildiği kamunun zarara uğratıldığı bu olay ile ilgili üniversite ve tıp fakültesi yönetimi bir açıklama yapmak zorundadırlar.
Düzce Valiliği’ni milletvekillerini savcılığı ve YÖK’ü göreve davet ediyoruz Böyle vahim bir durum karşısında Memur-sen ve hizmet kolu olan Sağlık-sen’in yetkili sendika olması münasebetiyle kamuoyunu bilgilendirme sorumluluğu bulunmaktadır. Açıkça kamu zararı oluşması, görevin kötüye kullanılması ve haksız menfaat temin edilmesi hususlarında Düzce valiliğinin, milletvekillerinin, savcılığın ve yükseköğretim kurumunun da kayıtsız kalmayacağını ümit ediyor, olayın takipçisi olacağımızı bir kez daha kamuoyu önünde bilinmesini istiyoruz" dedi.. Gerçekten 14 Martta tertibin ulusal gazetelerde yayınlanmasını müteakip Üniversite yönetimi komisyon oluşturup odaların açılmasını sağlamıştır. Yönetim acaba Antalya-Malatya –Gazi gibi bilimsel çaba içinde mi bulunuyorlardı? Dileriz öyle olmuştur. Ezeli bir deyimle ”Ayıkla pirincin taşını” diyerek gelişmeleri insan hakları adına hassasiyetle medya olarak izlemeyi kutsal bir görev sayarak sürdüreceğiz.
NİHAT ERKAN
e-posta:
.
Facebook Yorumları
|
|
ÖNEMLİ NOT: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir. Yazılan yorumlardan DÜZCE YEREL HABER GAZETESİ veya duzceyerelhaber.com hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
|
|
Aradığın Evi Bul. Emlak8.Net
Dijital Reklam Ajansı Serbay Interactive