Nihat-ERKAN
DEMOKRASİ KAVRAMI ÜZERİNE
12.04.2012 - Bu Yazı 3095 Kez Okundu.
Yorum : 0 - Onay Bekleyenler : 0
Demokratikleşme sürecinin hızlanmasıyla dünyadaki iletişim çağının insanlığa hızlı bir ivme kazandırmasıyla sahneye konan bahar havasıyla başkaldırıların kardeş kavgasına dönüştüğü dünyamızda demokrasi kavramı yeniden tartışılır duruma geldi… Orta doğuda sahneye konan Mısır Libya Tunus ve son olarak Suriye’yi de saran Arap baharı fırtınasına öykünen siyasal örgütlerinin başında “demokrasi” adı bulunduğu halde şiddetten medet umanların da akıllarınca kurguladıkları amaçlarına ulaşmak adına iştahını kabartmıştı. Ama çoğulcu demokratikleşme sürecine ciddi katkıların yoğun olması barış ve kardeşlik rüzgarının esmesini engelleyememiştir.Geçmişin kapalı yapısı terk edilirken daha şeffaf ve hesap verebilir bir döneme özlem duyulan bir ilke belirleniyor.
Bir anlamda hem sorgulayabilen hem de sorgulanmaya açık olduğunu deklare eden bir zihniyet. En önemlisi de demokrasiye "itibarın" ölçüsünün yüksekliği: Bu kültüre itibar eden insanlar hiçbir zaman demokrasiyi sekteye uğratabilecek siyasete prim vermezler; olağanüstü rejimlere itibar etmezler.Bu nedenlerle demokrasi teriminin tarihine de şöyle bir göz atmak istedim. Demokrasi Grekçe’de halk anlamına gelen demos ve iktidar anlamına gelen kratos kelimelerinin birleşmesi ile oluşmuş bir terimdir. Böylece demokrasinin kelime anlamı halk iktidarı, halkın yönetimi veya halkın kendi kendini yönetmesi şeklinde özetlenebilir. Demokrasinin en vazgeçilmez fonksiyonu halkın yönetime katılmasıdır. Nitekim kimi yazarlar demokrasiyi "katılım" olarak tarif etmekte, kimi yazarlar ise katılımı DEMOKRASİ için zorunlu bulmakta fakat yeterli görmemektedirler. Buradan da anlaşılacağı gibi katılım kavramı, demokrasinin özünü ifade etmesi bakımından çok önemlidir. Ancak diğer ilkelerden bağımsız olarak alınırsa.Bu nedenle; Katılımcı demokrasi-Çağdaş demokrasi-1970 li yıllarda bir Yunan siyaset bilimcisinin “Yeni demokrasi” yapıtıyla tartışılan bu günlerde de Vedat Çelikbaş ve arkadaşlarımızın Osman Kahvecinin işyerinde paylaşımın sonsuz renkler düşünceler ne olursa olsun referansın demokrasi olarak saptandığı yenilikçi bir anlayışla “yenilikçi demokrasi platformu” oluşumu üzerine tartıştık. 2009 yerel seçimlerinde “Anamur çağdaş kent platformu” epeyce ses getirmişti. Geçmişe şöyle bir baktım Dikili Belediyesinin de egeyi ve sanatı tartışan bir düşünce platformu var. Pazar günü Beypazarından çıkıp Abant’a gelince karla kaplı ABANT gölünde durakladık. Atlar faytonlar lüks oteller ve “ABANT PLATFORMU” nu düşündüm. Gölün çevresinde yalnızca oteller var. Tek konut göremezsiniz. Abant’ı Abant yapan zihniyet ”ABANT PLATFOORMU” kültürel zihniyeti olduğunu biliyordum. Yıllar önce Anamur’un gelişim ve tanıtımı için emek veren Kutlay Alan Abanoz için bu tür kavramları dile getirmişti. Ama bu bir kültür meselesi… Ol deyince veya ben yaptım oldu deyince hiç olmuyor. Demokrasini derinliğinde halkı ve halkçı hareketlerin önderlerini görüyor insan. Büyük Frederik “; “Bir memlekette sanat ve kültür değil maddi servet ve rant tartışılıyorsa orada şişmiş cüzdanlar boşaltılmış beyinler vardır.” Tipleri değil. Aydın Doluoğlunun dikkatini çeken eleştirel yöntemdir bu anlayış. Başkan Abraham Lincoln’un ünlüifadesiyle halk için idare, yani halkın tercihleri doğrultusunda yapılan biryönetim olarak tanımlanmalıdır. Diğer yandan, vurgulamak gerekir ki; “halkın iktidarı” deyimi, yalnızca eksiltili bir deyimden ibarettir. Deyim bir sürenin başlangıcını anlatmaktadır, ama onu bir sonuca bağlamamaktadır. Çünkü iktidar bir kimse üzerinde kullanılır ve yönetme yönetilenin varlığını gerektirir. Kimin üzerinde halkın iktidarı? Halk egemenliğinin nesneleri, yöneldiği kimseler kimlerdir?Özetle demokrasinin aslında belirsizliklerden ibaret olduğunu söyleyebilir ve ekleyebiliriz ki; DEMOKRSİ hakkındaki belirsizliğin altında yatan neden, demokrasinin ne olması gerektiği konusundaki karışıklıktır. Çünkü DEMOKRASİ sözcüğünün anlamı birden çok kez, birden çok yönde değişmiştir... DEMOKRASİ; monarşi, oligarşi ve aristokrasinin aksine çoğunluk iktidarını savunur. İster temsili, ister doğrudan yönetim olsun, çoğunluk eğiliminin iktidar olduğu, ama azınlıkların da siyasi temsile hak sahibi bulundukları sistemdir DEMOKRASİ. Fransızhukukçu-siyaset bilimci Maurice Duverger’in de belirttiği gibi “kendi kendini idare eden hiç bir halk görülmemiş ve hiç bir zaman da görülmeyecektir.”; bizim de buradan çıkartabileceğimiz sonuç demokrasinin kelime anlamına değinirken aslında tanımlamanın sadece bir slogan olarak kalmış olmasıdır.
Terim olarak demokrasi kavramı yeni-yenilikçi-çağdaş açılımcı – katılımcı-çoğulcu-pülüralist tartışılabilir platformlar oluşumuna müsait bir kavram konumuna geldi zamanımızda neredeyse.. Ersoy Gölge(İl genel meclisi üyesi)Necmettin Karabulut(yazar)Özdemir Şahin Ahmet Üre Devrim Geçener Vahit Balaman iş adamı arkadaşların katılımıyla derinlemesine ve uzun bir söyleşi yaptık.
.
Facebook Yorumları
|
|
ÖNEMLİ NOT: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir. Yazılan yorumlardan DÜZCE YEREL HABER GAZETESİ veya duzceyerelhaber.com hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
|
|
Aradığın Evi Bul. Emlak8.Net
Dijital Reklam Ajansı Serbay Interactive